3 Mayıs Cuma Dünya Basın Özgürlüğü günüydü. Birçok yerde farklı etkinliklerle bu gün kutlandı diyebilmeyi çok isterdim ancak yukarıdaki haritadan da anlayabileceğiniz gibi dünyada basın özgürlüğünün varlığından bahsetmek <a fr-original-style="" href="https://rsf.org/en/2024-world-press-freedom-index-journalism-under-political-pressure?data_type=general&year=2024" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: currentcolor; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; -webkit-user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">giderek daha da zorlaşıyor</a>. RSF’nin puanlamasına göre dünyada sadece 45 ülke basın özgürlüğü konusunda <a fr-original-style="" href="https://rsf.org/en/index" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: currentcolor; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; -webkit-user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">iyi veya kabul edilebilir durumda</a>.Şu anda bülteni yazmak için açtığım sekmelerden bazılarına bakmak bile durumu anlatmaya yetiyor: Rusya’da iki gazeteci daha <a fr-original-style="" href="https://www.theguardian.com/world/2024/apr/28/two-russian-journalists-arrested-over-alleged-work-for-alexei-navalny-foundation" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: currentcolor; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; -webkit-user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">tutuklandı</a>, Çin’de hapisteki yazar ve gazeteci sayısı 100’ü <a fr-original-style="" href="https://www.theguardian.com/world/2024/may/01/writers-jailed-china-pen-america" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: currentcolor; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; -webkit-user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">aştı</a>, Ukrayna’da gazeteciler baskı <a fr-original-style="" href="https://www.theguardian.com/world/2024/may/02/the-fight-for-full-press-freedom-in-ukraine-we-can-write-what-we-want-but-bad-actors-try-to-intimidate-us" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: currentcolor; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; -webkit-user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">altındalar</a>, Unesco raporu çevre hakkında haber yapan gazetecilerin düzenli olarak saldırılara maruz kaldığını <a fr-original-style="" href="https://www.theguardian.com/environment/article/2024/may/02/violent-attacks-against-environmental-journalists-on-the-rise-report-finds" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: currentcolor; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; -webkit-user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">gösteriyor</a>, Avrupa’da siyasetçiler medyayı <a fr-original-style="" href="https://www.euractiv.com/section/politics/news/european-media-under-attack-from-politicians-reporters-without-borders-sounds-the-alarm/" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: currentcolor; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; -webkit-user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">hedef alıyor</a>.Bütün bunları bir de hâlihazırda tanık olduğumuz ve bildiğimiz diğer olaylarla bir araya getirince —Gazze’de ve diğer çatışma bölgelerinde hedef alınan gazeteciler, dünyanın her yerinde basın üzerinde daha fazla baskı kurmak için çıkarılan yasalar, gazetecilerin hedef gösterilip onlara güvenin zayıflatılması— küresel olarak kötü bir durumda olduğumuzu görmemek mümkün değil. RSF’nin raporuna göre her yıl durumun daha da kötüleşiyor olması da yakın zamanda işlerin düzelmeyeceğinin işareti.Bir yandan gazeteciliğin ve medya sektörünün teknoloji ve ekonomi tarafında yaşadığı zorlukları da hesaba katınca, ciddi bir kırılma döneminde olduğumuzu düşünmemek zor. Bütün bunların içerisinden gazeteciliğin nasıl çıkacağının net bir cevabını kimse veremez ama hepimiz çıkması gerektiğinin farkındayız. Tam da bu yüzden biraz perspektif değişimine ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.Gazeteciliğin sorunlarının veya içerisinde bulunduğu durumun konuşulduğu her ortamda sıkça gördüğüm sıkıntılardan birisi eskide kalmış alışkanlıkların, kalıpların ve ideallerin gelecek için bir hedef olarak konması. Bu ister gazetecilerin haklarını korumak olsun ister habercilik yapma biçimleri olsun geçerli olan bir durum. Bu sorunlara dair çözümler genellikle eskiden kalma, günümüz şartlarında ya hayata geçirilmesi imkânsıza yakın ya da karşılığı olmayan hedefler üzerinden konuşuluyor. Öngörülen dönüşümler de mevcut sorunlar gibi bu kalıpların içerisine yerleştirilmeye çalışılıyor.&nbsp;Durum böyle olunca da gazetecilerin kendilerini korumak için verdikleri mücadele sınırlı kalıyor. Çünkü gazeteciliğin bir sektör olarak temelleri zayıflamışsa, ona saldırmak ve baskı altına almak çok daha kolay. Gazeteciler günümüz koşullarına göre dönüşüp bağımsız ve güçlü yapılar kurabildiği anda bu baskı çabalarının etkisinin azaldığını veya hiç işe yaramadığını dünyadaki birçok örnekte görüyoruz. Çünkü çoğu zaman gazeteciler üzerindeki baskı sadece politik değil, ekonomik ve teknik taraftan da gelen ve birbirini besleyen bir sorun.Bu yüzden önümüzdeki bu tabloya bakarken sadece gazeteciliğin içerisinde bulunduğu durumu düşünüp üzülmenin ötesine geçmek ve bundan sonrası için yapılması gerekenleri de düşünmek gerekiyor. Bu baskının gazeteciliğin hangi zayıflıklarını kullandığını ve bunların üstesinden nasıl gelinebileceğini düşünmek, buna göre stratejiler geliştirmek gerekiyor. Aksi takdirde bu haritadaki durumun değişmesi pek de mümkün değil.

n okuyoruz|

Gazeteciliği sadece gazeteciler kurtarabilir.

Dünyada Basın Özgürlüğünün 2024 Hâli

Nedir? UNESCO, İtalya'nın en popüler turistiktik bölgelerinden biri olan Venedik’in Tehlike Altındaki Dünya Mirası (World Heritage in Danger) listesine eklenmesini tavsiye etti.Nerede? İtalya, Venedik.Neler oluyor? Venedik, kültürel veya doğal özellikleri nedeniyle "üstün evrensel değere" sahip olan ve şu anda Dünya Mirası Alanı (<a fr-original-style="" href="https://whc.unesco.org/en/list/" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">World Heritage Site</a>) olarak belirlenen 1157 yerden biri. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü de yıllardır çok fazla turist ve iklim değişikliğinin etkisiyle boğuşan Venedik'te "uzun süredir devam eden sorunları" ele almak için İtalyan hükümetine "en üst düzeyde özveri" çağrısında bulunuyor.Meraklısına: Bu konu, UNESCO ve danışma organı uzmanları tarafından eylül ayında Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da yapılması planlanan Dünya Mirası Komitesi'nin 45. oturumu öncesinde geçici gündemde yer aldı. Karar taslağındaysa "özellikle kitle turizmi, kalkınma projeleri ve iklim değişikliği ile ilgili kalıcı ve karmaşık sorunların ele alınmasında önemli düzeyde ilerleme kaydedilmediği" savunuluyor. Taslak kararda, bu sorunların "bina yapılarında ve kentsel alanlarda bozulma ve hasara yol açtığı, mülkün kültürel ve sosyal kimliğini bozduğu ve kültürel, çevresel ve peyzaj özelliklerinin ve değerlerinin bütünlüğünü tehdit ettiği" belirtiliyor.Hava durumu: Venedik son yıllarda hava koşullarıyla ilgili gerçek bir tahterevalli sorunuyla baş etmeye çalışıyor. Bu yılın şubat ayında şehirdeki kuraklık; gondolların, su taksilerinin ve ambulansların bazı kanallardan geçmesi imkânsız hâle gelmişti. Kasım 2019'da ise su baskınları nedeniyle tarihî hazineler ve binalar sular altında kalma riskindeydi.Neler olacak? CNN'e bağlı SkyTG24'ün haberine göre Venedik Belediyesi, "Unesco Dünya Mirası Komitesi Merkezi tarafından önerilen kararı dikkatle okuyacağını ve UNESCO'nun etkileşim içinde olduğu Taraf Devlet olan hükümetle görüş alışverişinde bulunacağını" belirtti.

Aposto Seyahat

Koruma altına alınmak istenen bir şehir ve ona zarar verenler.

UNESCO: Venedik tehlike altındaki dünya mirası listesine alınsın

Nedir? Geçtiğimiz yaz açılan 85 millik <a fr-original-style="" href="https://www.vastsverige.com/en/nature-experiences/walking/hiking-trails/the-biosphere-trail/" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">biyosfer yolu</a>, İsveç'in en büyük ve Avrupa'nın üçüncü büyük gölü olan Vänern Gölü'nün güney kıyılarından geçiyor. Rotaysa adını 2010 yılında Unesco tarafından belirlenen Vänern Gölü Takımadaları Biyosfer Rezervi'nden alıyor.Nerede? İsveç, Vänern Gölü'nün güney kıyılarının eteklerinde.&nbsp;Meraklısına: Ülkenin en güzel demiryolu hattı seçilen Kinnekullebanan'ın tek rayınun ve tramvay benzeri trenlerinin şehirde keşfe çıkmayı teşvik ettiği kulağımıza fısıldandı. Trolmen'in çimenli platformu ve küçük kütüphanesi, fazla elektirikten telefonu bulunan ilk bankın alt tarafına dokundurarak şarj edebilen Källby istasyonu, Hellekis Kök &amp; Trädgårdscafé'de ve Hellekis Säteri'nin bahçelerinde 120 yıllık bir ginkgo ağacının dalları altında yenen ev yemekleri gezginleri müdavim yapıyormuş. Bir de İsveç'in ilk vegan B&amp;B'si olarak tanından Trolmens B&amp;B'de Vãnern'in kıyı şeridinden deniz topalaklarının yanı sıra chia tohumlu puding ve klasik İsveç yemeği skagenröra'nın tofu ve avokadolu vegan versiyonun yemeden dönülmemesi gereken lezzetlerden olduğu bir dost tarafından ekibe iletildi. Spiken balıkçı köyü ve göle bakan bir burun üzerinde yer alan barok Läckö Kalesi ise Biyosfer Yolu eşlikçilerinden. Ayrıca hazır gitmişken kalenin gölgesinde, yerel ağaçlara ve sazlıklar arasında kalacak şekilde tasarlanan Vänerskärgården Victoriahuset otelinde de kalabilirsin.

İsveç'in güneybatısında 85 millik bir yürüyüş rotasında orman ve sudan oluşan nazik bir arazi ortaya çıkıyor.

Yeşil ve temiz: İsveç'in biyosfer yolu

<ul fr-original-style="" style="margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Nedir? Film programı. Pera Film’in Avrupa’nın önde gelen film müzelerinden EYE Film Müzesi işbirliğiyle gerçekleştirdiği ve &nbsp;küratörlüğünü Elif Rongen-Kaynakçı'nın üstlendiği programda &nbsp;128 yıllık tarihine ışık tutan bir yolculuğa çıkıyoruz.</li><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Nerede? Pera Müzesi</li><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Ne zaman? 18 Mayıs – 4 Haziran</li><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Neden gitmeli? Uluslararası Müzeler Günü'ne paralel gerçekleşen etkinliklerde sinema tarihi, mirası ve hafızasına titiz arşiv çalışmaları üzerinden bakıyoruz.</li><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Not almalı: Hollanda film mirasını korumakla görevli olan EYE Film Müzesi, Hollanda'nın ulusal film arşivi olma özelliği taşıyor. Kolektif sinematik hafızanın peşine düşen müze, ilk yıllarında pek üretken olmayan Hollanda film endüstrisinin kayıp filmlerini korumak ve restore etmek için yola çıkıyor. Böylelikle o dönem Filmfabriek Hollandia'nın yaptığı filmlerin çoğunda başrol oynayan Annie Bos gibi öncülerin filmleri günümüz izleyicisiyle buluşabiliyor. Hollanda tarihinin en büyük yapım şirketi olan Filmfabriek Hollandia'dan çıkan en önemli film olarak kabul edilen Kuzeyli Carmen, Fransız besteci Georges Bizet’nin aynı adlı operasıyla bilinen ve Prosper Mérimée'nin kaleminden çıkan Carmen novellasının aslına sadık kalma gayesi gütmeyen bir uyarlaması. Annie Bos, Christine van Meeteren, Theo Frenkel Jr, Pierre Perin ve Alex Benno’yu izlediğimiz erken dönem komedisi Kârlı Bir Takas’ta ise Mijntje ve Trijntje’yi izliyoruz. Zandvoort sahiline Zelandalı iki kızın tramvay yolculuğu ve sahilden spontane anlarının bulunduğu film, yer yer belgesel hissi uyandırıyor. Programda 1897-1902 yılları arasında dünya çapında çekilmiş, halen 68 mm formatındaki yaklaşık 200 filmden oluşan Mutoscope ve Biyograf Koleksiyonu‘nun yanı sıra 2011 yılında Unesco tarafından dünya mirası olarak kabul edilen Desmet Koleksiyonu yer alıyor. 1906-1917 yılları arasında çekilmiş 900'ün üzerinde film ile sinema salonu sahibi ve film dağıtımcısı Jean Desmet'nin şirket arşivinin tamamı arşivde yerini alıyor. 1990’ların başında müzenin sanat yönetmeni olarak atanan ve görev süresi boyunca “buluntu filmlerle” çok sayıda filme imza atan yönetmen Peter Delpeut'un film arşivindeki kutup keşiflerinin kayda alındığı yüzlerce çekimi inceleyerek ortaya çıkardığı Yasak Arayış, programın incilerinden. Programa ve biletlere <a fr-original-style="" href="https://www.biletix.com/etkinlik-grup/372259156/TURKIYE/tr" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;">buradan</a> ulaşabilirsin.</li></ul>

Aposto İstanbul

Pera Film'in Mayıs programı, izleyiciyi sinemanın 128 yıllık tarihine ışık tutan bir yolculuğa davet ediyor.

Sinematografik Hazlar: Eye Film Müzesi'nden Bir Seçki 

Yemek ve Kültür

Bir tarafta iyi yemek yeme zevkinin ve gıdanın önemi, diğer tarafta sıklıkla sosyal hayata bağlı sosyalleşme.

Sofralar ve Bölgeler

Tenisin en büyük 4 turnuvasından ilki Avustralya Açık, turnuva öncesi olduğu kadar turnuvada yazılan hikâyeleriyle de tüm dikkatleri üzerine çekiyor. Tenisi yalnızca Slam dönemlerinde takip eden kalabalık bir kitlenin de izlemesiyle kortlar aynı zamanda birer sahneye dönüşüyor. Bu sefer oyunun kendisine değil de bu sahnedeki kostümlere bir göz atalım.Markalar:&nbsp;Büyük spor markalarının yanında gün geçtikçe farklı markaların kortlardaki görünürlüğünün arttığına şahit oluyoruz. Nike ve Adidas’ın yanı sıra son yıllarda Lacoste (Djokovic-Medvedev), Fila (Barty-Schwartzman), Asics (Swiatek), New Balance (Gauff), Uniqlo (Federer) gibi markalar da anlaştıkları üst düzey oyuncularla turnuvalarda dikkat çeken markalar oluyorlar.&nbsp;Bunlar dışında Boss (Berrettini), Hydrogen (Karatsev), Lulu Lemon (Fernandez), AMC (Murray), Artengo (Monfils), Free People (Kenin), Head, Lotto, Emporio Armani gibi markalar da kortlara giriş yapıyor.&nbsp;Avustralya Açık koleksiyonları: Avustralya Açık denilince akıllara yaz, sıcak hava ve şimdilerde biraz eskide kalsa da “mutlu Slam” imajıyla birlikte canlı renklerde kıyafetler geliyor.&nbsp;Bu sene Nike bordo, kırmızı, mavi ve beyaz renklerin kullanıldığı asimetrik kesimlere sahip bir koleksiyon hazırlarken Adidas Avustralya’da bulunan ve Unesco Dünya Mirası’na giren Büyük Set Resifi’nden esinlerek geri dönüştürülmüş okyanus plastiğiyle üretilen koleksiyonunda kırmızı-mavi, bej-pembe ve turuncu-yeşil renk geçişlerine sahip kıyafetleriyle dikkat çekiyor.&nbsp;<img src="https://images.aposto.com/2022/0/5/1643366246182.png" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" alt="Daniil Medvedev, Félix Auger-Aliassime, Stefanos Tsitsipas, Ash Barty" ratio="3.29" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Kaynak: AustralianOpen<hr fr-original-style="" style="height: 0px; overflow: visible; border-bottom: none; clear: both; user-select: none; break-after: page; box-sizing: border-box;">Dikkat çeken parçalar: Coco Gauff ve Sorana Cirstea’da gördüğümüz gökkuşağı renklerini beyazla dengeleyen New Balance kombini bence Avustralya Açık’ın ruhunu en iyi temsil eden kombinlerden biri. Rafael Nadal’ın mor-mavi kombini ve beyaz şortu, Nadal üstünde değişik şeyler denemeyi seven Nike’ın son yıllardaki en ikonik birkaç tasarımı arasında.&nbsp;Naomi Osaka’nın geçen seneki “şans kelebeği”ne atıfta bulunan pembe-mavi ayakkabıları, Serena Williams’ın 2021 Roland Garros ayakkabılarından beri en göze çarpan ayakkabı tasarımı. Nike’ın hem standart bordo-kırmızı kombinleri hem de Shapovalov ve Raducanu’nun giydiği mavi-beyaz kombinler son dönemde yaptığı en iyi işler arasında. Alcaraz ve Tiafoe’nun giydiği kolsuz üstler ve Kyrgios’un aynı üstü altında siyah tişörtle giymesi, farklı tarzlarda akılda kalıcı görünüşler ortaya koyarken kadınlar tarafında kırmızı asimetrik kesim pileli etek giyen her oyuncuya yakışmasıyla dikkat çeken bir parça.Beklentiyi Karşılamayanlar: Adidas’ın ise ince dikine çizgilere sahip beyaz tişörtü dışında Tsitsipas, Felix, Muguruza gibi oyuncuların giydiği kıyafetlerinde renk geçişleri fazla keskin. Barty’nin siyah-beyaz elbisesinin altına giydiği kırmızı ayakkabılar dikkat çekici ancak Barty ile özdeşleştirmek zor. Tanıtım fotoğraflarını gördüğümüzde Medvedev’i kupa kaldırırken hayal edebildiğimiz açık yeşil polo yaka Lacoste tişörtü, maçlarda görüldüğünde aynı etkiyi yaratmadı. Bir diğer Lacoste sporcusu Pavlyuchenkova’nın dirseklerine kadar uzun kollu polo yaka tişörtü ve tuhaf bir yırtmaca sahip eteği de potansiyelini gerçekleştirememiş tasarımlardan biri oldu.

Punto 

Avustralya Açık'ta oyunun kendisiyle değil de sahnedeki kostümlere göz atıyoruz.

Teniste kupa kaldıracak kombinler

Benvenuto Brunello! Yani “Hoşgeldin Brunello”. Öncelikle Brunello bir şarap, oradan başlayalım.&nbsp;<ul fr-original-style="padding-inline-start: 20px;" style="padding-inline-start: 20px; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Brunello di Montalcino= Montalcino’dan Brunello= Montalcino’nun Brunello’su.&nbsp;</li></ul>Montalcino; Italya’nın Toskana’sında, Siena’da bulunuyor. Siena’nın da Val D’orcia bölgesinde masal gibi bir yer. Unesco 2004’te Val D’orcia bölgesini dünya mirası ilan etmiş. Büyüleyici doğasını, manzaraları, ve yapıları görünce hiç de şaşırmıyorsun buna. Masal gibi. Gladyatör filmini izleyenler? Maximus’un evine dönüş sahnesinde; başaklar arasından yürüyerek selvi ağaçları ile dizili tepeye doğru gittiğini hatırlıyor musunuz? İşte orası Val D’orcia bölgesinden! Bölgeyi tanıtıp, araya bir film sahnesi de sıkıştırdıysam, artık şaraba geçebilirim. Aşağıda Montalcino'da gün batımı fotoğrafı paylaştım; elimde bir köpüklü, karşımda alabildiğine yeşil!<img src="https://images.aposto.com/2021/10/2/1638256916224.png" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="1.50" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"><img src="https://images.aposto.com/2021/10/2/1638261721177.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="1.50" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Önceki haftalarda “O kadeh buraya gelecek!” sayısında 4 adımda şarap tadımını anlattığım yazımda; 4 sene önce bir Brunello tadımında tattığım genç ve yaşlı 2 Brunello’yu paylaşmıştım. Yazı <a fr-original-style="" href="https://apos.to/i/o-kadeh-buraya-gelecek" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">burada</a>, fotoğraf aşağıda. Brunello’lar çok yaş alabiliyor, ve yaş aldıkça duyusal deneyim çok iyi yönde evriliyor. Genç ve yaşlı 2 Brunello için beklenilen aromatik notları aşağıda paylaştım. Bu notlar her şarap için geçerli olmayabilir; genelleme yapmak her ne kadar doğru olmasa da anlayabilmek ve karşılaştırabilmek için genel notları paylaşıyorum.<img src="https://images.aposto.com/2021/10/2/1638259337855.png" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="1.50" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Şaraplar Col d'Orcia Poggio Al Vento Brunello di Montalcino Riserva 1977&nbsp;ve 2010.&nbsp;Brunello şaraplarının pek önemli bir özelliği var. Hasattan sonra en az 2 yıl meşe fıçıda ve en az 4 ay şişede olmak üzere toplamda 5 yıl yıllandırılıyorlar. Yani 2021’de içebileceğin en yakın rekolte 2016. 2017 istiyorum dersen yasak! “Riserva” olanları için ise zaman daha da fazla; hasattan sonra en az 2 yıl meşe fıçıda ve en az 6 ay şişede olmak üzere toplamda 6 yıl yıllandırılıyorlar. Yine, daha erken satışa sunmak yasak! “Benvenuto Brunello” ya gelecek olursak; o sene satışa çıkacak olan Brunello’lara “hoşgeldin” denilen bir etkinlik. Yeni sunulacak olan rekoltenin gelişi kutlanıyor. Şaraplar bir nevi görücüye çıkıyor. (140+ üretici, binlerce insan) Satışa çıkmadan ilk sen tadıyorsun. &nbsp;Bu dünyanın bir çok yerinden şarap tutkunlarının geldiği ve çok merakla beklenen bir etkinlik.&nbsp;<a fr-original-style="" href="https://www.consorziobrunellodimontalcino.it/en/home/home" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Consorzio del Vino Brunello di Montalcino</a>&nbsp;aracılığı ile gerçekleşiyor. 2020 yılında Montalcino'ya Benvenuto Brunello için gittim, iyi ki. Peki nasıl bir deneyimdi?<img src="https://images.aposto.com/2021/10/2/1638262649002.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="0.88" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">İhtiyacın olan şey bu elimde görmüş olduğun kitapçık ve 1 tadım kadehi. 140+ üretici var, rotanı iyi belirlemen gerekiyor. 1 günde bütün şarapları tatman mümkün değil ⚠ Montalcino haritasından merak ettiğin bölgeleri ve üreticileri işaretleyip başlıyorsun tadıma.<img src="https://images.aposto.com/2021/10/2/1638263135269.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="1.44" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"><img src="https://images.aposto.com/2021/10/2/1638263154537.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="1.50" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Her yerde tükürme kovaları olsa da kıyamıyorsun tükürmeye. Ama başka türlü de olmuyor, yoksa 2. saatten sonra ne içtiğini hatırlaman pek de mümkün olmayabilir. <a fr-original-style="" href="https://apos.to/s/6164717e454723000662801a" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">"Tükürmek ya da tükürmemek, işte bütün mesele bu."</a> yazımda bu konuyu didiklemiştim, seni <a fr-original-style="" href="https://apos.to/s/6164717e454723000662801a" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">oraya</a> alalım.&nbsp;<img src="https://images.aposto.com/2021/10/2/1638263666262.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="1.38" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">O kadar üretici ve şarabın arasından favorilerini seçiyorsun; sonra hangisinden "kaç şişe?" "nereden?" "nasıl?" soruları başlıyor. Benim damağımda kalanlardan biri <a fr-original-style="" href="https://www.palazzettafanti.com/vini-la-palazzetta/?lang=en" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Flavio Fanti La Palazetta</a>.<img src="https://images.aposto.com/2021/10/2/1638264074419.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="1.46" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Muhteşem bir deneyim, şahane şaraplar! Benvenuto Brunello'ya gitmesen de Brunello di Montalcino şarabını hayatında en az bir kere tatmalısın (bence) özel şaraplar. Ve gerçekten beklemeye değer.<img src="https://images.aposto.com/2021/10/2/1638264433563.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="1.43" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Tam da geçen hafta Benvenuto Brunello 2021 gerçekleşirken, <a fr-original-style="" href="https://www.instagram.com/bosphoruswinesociety/" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Bosphorus Wine Society</a> ile Brunello tadımı yaptık. Biz de buradan yeni rekolteye "hoşgeldin" demiş olduk. Rekolte, teruar ve üretici farklılıklarını anlamaya yönelik 5 farklı Brunello tattık. Seçkiyi merak edenler için tadım notlarımız <a fr-original-style="" href="https://www.instagram.com/p/CW0X2nar5WW/?utm_source=ig_web_copy_link" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">burada.</a>

Unesco ile ilgili hikayeler